Mustafa'nın Fidanı'na gelmeden önce okuduğum yorumlara "Allah Allah, bu kadar iyi miymiş gerçekten?" diye yaklaşırken konaklama sonrasında "Az bile yazmışlar." diye düşündüm. Bitmek bilmeyen pandemiden ve büyük şehir stresinden bunalan ruhlarımıza ilaç gibi gelen bir tatildi. Her bir detayına kafa yorulmuş, zevkle döşenmiş, sevgiyle ve emekle hazırlandığı aşikar olan, ada ruhunu yansıtan tematik odalarına bayıldık. Banyolar, yataklar, dip köşe her yer tertemiz, mis gibi... Meyve ağaçlarıyla, çiçeklerle dolu ve harika bir manzarası olan mis kokulu bahçesini de çok sevdik. Lokasyon olarak da Kaleköy'ün konaklama için Eski Bademli ya da Zeytinliköy'den daha iyi bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Hem gün batımı seyir noktasına hem de denize, merkeze ve iskeleye çok yakın. Araba için de sokakların daha dar ve park seçeneklerinin kısıtlı olduğu diğer köylere kıyasla daha uygun bir lokasyon, üstelik mekanın kendi otoparkı da olduğu için kafanız rahat oluyor. Kahvaltılarımızı hemen yakındaki Mustafa'nın Kayfesi'nde aldık, bol çeşitli taze ürünleriyle her şey nefisti. Hatta son gün erken saatteki feribota yetişmek için kahvaltıya kalmayalım demiştik ama bizi öyle göndermek istemediklerinden ince düşünüp bir sürü yolluk hazırlamışlar, öyle ki hazırladıkları paketler bütün gün yetti bize. :) İlk andan son ana dek güler yüzle, incelikle, samimiyetle, sanki misafirliğe gelmiş yakın dostlarmışız gibi bizimle ilgilenen Mustafa Bey-Ekin Hanım'a ve onların nezdinde tüm zarif çalışanlara çok teşekkür ederiz. Gökçeada'da kalacak yer konusunda kararsız olanlar tereddütsüz şekilde Mustafa'nın Fidanı'nı tercih edebilir. Yolumuz tekrar Gökçeada'ya düşerse biz de kesinlikle başka bir alternatif düşünmeyeceğiz.